Media Center
 
MEDIA CENTER / PRESS RELEASES PRESS RELEASES

Reis Bakliyat Köyü Projesi

  Günümüzde, dünya genelinde yaşanan iklim krizi, biyoçeşitlilik kaybı, açlık ve yoksulluk, gıda güvenliği ve olağanüstü sağlık problemleri gibi pek çok küresel sorunla karşı karşıyayız. 

Bu sorunlara bir de COVID-19 salgının eklenmesiyle, öz kaynaklarla beslenmenin ve kesintisiz gıda arzının her zamankinden daha önemli hale geldiği net bir biçimde görülüyor.

Geçmişinde karasabanla toprağı süren, çapa yapan, düvenle harman koşan, sığır güden, balıkçılıkla uğraşan ve 45 yıldır gıda sektöründe çalışan biri olarak, toprağa olan bağlılığımla yerli üretimi desteklemek adına, bu önemli ve zor süreçte, hayata geçirdiğimiz “Reis Bakliyat Köyü” adını verdiğimiz projemizi hayata geçirdik ve detaylarını sizlerle paylaşmaktan mutluyuz.

Pandemi tohum, toprak ve su kaynaklarının hayati derecede önemli olacağını bize gösterdi.

Bir ülkenin tarımsal ürünlerde iç tüketimini karşılayacak kadar üretim yapması gıda güvencesi ve güvenliği açısından önem arz eder. 

Stratejik ürünlerde kendi kendine yeten bir ülke olmak ulusal güvenlik açısından son derece önemlidir.

Dünyada yaygın olan bir söyleşiye göre; ‘’Tohuma sahip olan gıdayı, gıdaya sahip olan da ülkeleri yönetir.’’

Tohum, bağımsızlığın ve gıda güvenliğinin temelini oluşturur. 

Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için milli ve yerel tohumların korunması ve ıslah edilmesi ayrıca yerli üretimin teşvik edilmesi gerekmektedir.

Ata tohumları, gelecek nesillere bırakacağımız en büyük mirastır.

Bizim de, Reis Gıda olarak önceliğimiz, üreticilerin bir araya geldiği, verim kalitenin yönetildiği, iç ve dış piyasa talebine uygun üretim yapan üretici alt yapısına destek vermektir. Bu öngörüyle de üretici belgesi alarak “Reis Bakliyat Köyü” adını verdiğimiz projemizi gerçekleştirdik.

Bolu Çamyayla Köyü’nde 60 dönümlük bir arazide, atalarımızın yıllardır ekip biçtiği, toprağın azot ihtiyacını karşılayıp toprağı verimli kılan baklagillerden, Bombay, Çivril, Battal, Dermason, Şeker ve Barbunya fasulye çeşitlerinin ekimini, kadın çiftçilerimizin kurduğu kooperatifi desteklemek adına, onların emeğiyle gerçekleştiriyoruz. 

Tarım işçiliği sabah evden çıkıp mesai bitiminde eve dönülecek bir iş değil. Bir aile organizasyonudur. Kadınlarda işin öncüsü durumundadır.

Türkiye’de tarımsal üretimde kadınlar en önemli rolü oynamaktadır. Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimizin tarım sektöründe kalmaları için sosyal ve ekonomik açıdan refah düzeyini yükseltirsek tarımsal üretimde daha güçlü bir ülke konumuna gelebiliriz.

Kadın çiftçimizin üretim potansiyelinin arttırılması ve çevreye duyarlı tarımsal üretimin yaygınlaştırılmasıyla ülke ekonomisine katkı sağlanacaktır.

Dolayısıyla tarım sektörünü büyütmek için kadın çiftçilerimize değer vererek iyi imkanlar sunulmalıdır.

Reis ailesi olarak çok yetenekli ve başarılı olduğuna inandığımız kadın üreticilerimizin yaşamlarını iyileştirecek üretimi teşvik edecek projelere imza atmak istiyoruz.

Türkiye’de tarımsal üretimin artırılmasında ve tarımda işgücünün geliştirilmesinde kadınların hayati önem taşıdığını düşünüyoruz.

Tarımın ana vatanı olarak bilinen Anadolu topraklarında kadınlara verilecek desteklerle tarımda sürdürülebilir büyüme sağlanacaktır.

Dünyadaki toplam çalışma saatinin üçte ikisi kadınlara ait. Oysa dünya gelirlerinin sadece yüzde 10’u kadınların.

Ayrıca Samsun’un Bafra ilçesinde ise yaklaşık 480 dönümlük arazi üzerinde Trakya Araştırma Enstitüsü’nden alınan Çakmak, Zeybek ve Tosya Güneşi olmak üzere 3 çeşit çeltik tohumunun, sözleşmeli olarak, ekimini gerçekleştiriyoruz. 

Reis Gıda olarak, geleneksel mutfak kültürüne uygun üretilen ürünlerin markamızla değer oluşturmasını ve çiftçimizin ticari kaygısı olmadan sürdürülebilir üretimi gerçekleştirmesini amaçlıyoruz.

Reis’in bilgi ve iş gücünü, çiftçilerimizin tecrübe ve emeği ile buluşturarak yerli üretimin sürdürülebilirliği için daha yüksek fiyata ve alım garantisi vererek üreticilerimizin destekçisi olmak istiyoruz. Diğer yandan, üniversitelerle gerçekleştirdiğimiz tohum çeşitliliği tespiti çalışmalarımızı da beraberinde devam ettiriyoruz. Üreticileri sözleşmeli çalışma modeliyle destekliyoruz.

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı - TİGEM ve TAGEM Enstitüleri ve üniversiteler ile iş birliği yapıyoruz.

Aynı zamanda iç tüketimin karşılanması, özellikle stratejik ürünlerde kendi kendine yeterliliğin sağlanması ve ihracatta tarımsal ürünlerin payının artırılması için gayret sarf ediyoruz.

Türkiye topraklarında yetişen ürünlere dış pazardan yoğun bir talep var. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlayacaktır.

Çiftçimizin alın teri ve el emeği ile yetiştirilen pirinç, bulgur ve bakliyat çeşitlerinin, Türkiye’nin bir markası olarak Dünya Tarım Ürünleri İhracatında ilk 10’da yer alan Amerika, Hollanda, Almanya, Fransa, Kanada ve Belçika olmak üzere Türkiye topraklarında yetişen ürünlerimizi 16 ülkeye ihraç ediyor olmak, ülkemiz adına bizler için gurur kaynağıdır.

Ayrıca; pirinç ve bakliyat üretiminde ve ihracatında dünyada söz sahibi olan Amerika ve Kanada’ya, ülkemizde yetiştirilen pirinç ve bakliyat ürünlerini dünya fiyatlarının da üzerinde satışını yapıyor olmamız tarım ürünlerimizin ihracatı için önem arz etmektedir.

Kırsal kalkınmada, sanayi sektörüne hammadde sağlamada ve ihracatta tarımın rolü büyüktür. Tarım, toplam iş gücünün üçte birinin geçim kaynağı olan ve toplumun her kesimini ilgilendiren stratejik bir sektördür.

Tarım ve hayvancılık, gelişmiş ülkelerde itibarlı bir yaşam tarzı, bir kırsal faaliyet ve bir aile işletme organizasyonu olarak yürütülüyor. 

Bizler de Reis olarak, çiftçinin toprağını terk etmemesi, genç neslin tarım ve hayvancılığa olan ilgisinin artırılması adına girişimlerde bulunuyoruz.

Köyden kente göçü önlemek için gelir kaynaklarını iyileştirerek ve istihdam yaratarak, gelirlerin artırılmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Yerli üretimin artması ve çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabilmeleri için çalışmaya devam edeceğiz.

Gelecek yıllarda farklı bölgelerde üretim yaparak daha fazla çiftçiye ulaşacağız.

Son olarak eklemek isterim ki; “Ülkemizin sağlığı için çalışmalıyız!” misyonu ile obeziteyle mücadele kapsamında sağlıklı ve dengeli beslenme, küresel iklim değişikliği, tarımda sürdürebilirlik, zorunlu göç gibi konularda yapmış olduğumuz sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık yaratmaya devam ediyoruz.

Yaşadığımız olağanüstü COVID-19 salgın sürecinde bizi aç bırakmamak için çalışan başta kadın çiftçilerimiz olmak üzere tarım ve gıda emekçilerimize minnet duyuyor saygılarımızı sunuyoruz.

Just type your e-mail address to receive our newsletter regularly.