Reis, 1981 yılından bugüne ürün standardına vermiş olduğu önem ile “Türk Gıda Kodeksine” uygun üretim yapıp, en üstün kaliteyi tüketicisine sunmayı ilke edinir. 1994 yılından bugüne sürekli TSE kontrolünde olan Reis, Avrupa Birliği (AB)’nin Gıda Hijyeni olarak benimsediği “HACPP-Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları Yönetim Sistemi”ni, 2000 yılında sektöründe ilk alan markadır. Bu sistem gıda ürününün, tarladan sofraya gelene kadarkiüretimin, her aşamasında izlenip kontrol edilerek, gıda güvenliğini sağlayan bir sistemdir.
TSE tarafından verilen kalite ödülü ve alınan tüm ödüller, Reis için ayrı bir sorumluluk ve gurur kaynağı olmaktadır.
Bilindiği üzere,Türk Standartları Enstitüsü; gelişen teknolojiyi ve uluslararası standartları izleyerek, kurumdan bağımsız ve konularında uzman kişilere, Türkiye koşullarına uygun standartları hazırlatıp, üreticilere rehber olmak ve tüketicileri de haklarını aramak üzere bilinçlendirir. Yayınlanan bu standartlara uygun olduğu TSE denetimleriyle saptanan ürünler üzerinde de, TSE’nin izni alınarak "TSE" markası kullanılır.
TSE markasını kullanmanın getirdiği avantajlar, bilinçli tüketiciler ve üreticiler tarafından bilinir. Gıda sektöründe faaliyet gösteren firmalar arasında yaşanan haksız rekabet ve merdiven altı üretimin önüne geçilebilmesinin yolu; gıdayla ilgili faaliyet gösteren firmaların, Tarım Bakanlığı tarafından belirlenen şartlara uygun üretim yapıldığına dair verilen İşletme Kayıt Belgesi ile tescillenmesidir.
T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğiyle, gıda firmalarına ‘Gıda üretim izni olan İşletme Kayıt Belgesi’nin alınması ve markalarını tescil ettirme zorunluluğu getirilir. Ürünlerin üretim izniyle üretilmeleri, sağlıklı ve hijyenik ortam koşullarının sağlayıp sağlamadığının bir göstergesi olarak, tüketicinin korunması yönünde yardımcıolur. Herhangi bir ürünün üretimi için alınacak üretim izni; ancak yetkililerin hijyenik koşulların sağlanıp sağlanmadığı denetiminin yapılmasından sonra gerçekleşir.
Sağlıksız koşullarda üretim yaparak, kâr yapmak adına halkın sağlığıyla oynanmasının önüne, ancak bu şekilde geçilebilir. Bir diğer konu da, son derece iyi koşullarda sağlıklı ve hijyenik üretim yapan firmalar açısından, ‘merdiven altı üretim yapanlar’ haksız rekabet oluşturur. Nitekim sağlanan iyi koşulların gerektirdiği yatırımlar, ürünün maliyetine eklenir. Tüketiciler ise, ucuz ve insan sağlığına zararlı olacak şekilde kötü koşullarda üretilen bir ürünü, yeterli bilgiye sahip olmadığından tercih edebilir.